Güç Kalitesi :
Elektrik enerjisi, ticari ve
endüstri alanında en çok kullanılan
ham maddelerden bir tanesidir.
Süreklilik gerektirdiği ve
depolanamadığı için kullanımdan önce
herhangi bir kalite güvencesi ve
denetimi sağlanamamaktadır. Bu
sebeple üreticinin kaliteli ve
güvenilir olması gerekmektedir.
Elektrik üretiminin, kullanım
alanlarından çok uzakta yapılması,
birden fazla farklı generatörün
üretimde yer alması ve tüketim
noktasına kadar farklı transformatör
ve kabloların kullanılması kalite ve
güvenilirliği olumsuz
etkilemektedir.
Tüketici tarafından bakıldığında
sorun oldukça karmaşık bir hale
gelmektedir. Generatörlerle sorunsuz
bir şekilde üretilen enerji,
tüketiciye üretildiği kalitede
iletilememektedir. Kesintiler,
gerilim seviyesindeki kısa süreli
değişimler birçok kullanıcıyı
olumsuz olarak etkilemektedir. Bu
sebeple güç kalitesi tanımı şebeke
üzerinde herhangi bir noktada
yapılabilmesine karşın, genelde
tüketici tarafında önem kazanır. Güç
kalitesini basit olarak tanımlamak
gerekirse şebekenin herhangi bir
noktasında, gerilimin genlik ve
frekansının anma değerlerini
koruması ve dalga şeklinin
sinüzoidal olmasıdır Kocatepe, C.,
Uzunoğlu, M., Yumurtacı, R.,
Karakaş, A., Arıkan, O.; ‘‘Elektrik
Tesislerinde Harmonikler'', Birsen
Yayınevi, Kasım 2003..
-
Gerilim genliğinin dalgalanması,
-
Kesintiler,
-
Darbe şeklinde değişimler,
-
Harmonikler,
-
Frekansın değişimi,
-
Kırpışma,
-
Üç faz dengesizlikleri başlıca
güç kalitesi problemleri olarak
görülmektedir.
Şebekeden sinüzoidal olmayan akım
çeken yükler, iletim ve dağıtım
sistemlerinde ciddi bir harmonik
kirliliğine sebep olmakta ve
hatlarda, gerilim dalga formunu
bozacak şekilde gerilim düşümleri
oluşturmaktadırlar. Bu sebeple
üreticiler, hassas tüketicilerin
maliyeti üstlenerek kendi kalite
önlemlerini alması gerektiğini
düşünmektedir. Üreticinin her
tüketici için yüksek kalitede üretim
ve iletim yapması
ekonomik olmamaktadır. Bununla
birlikte üretici de şebeke
tasarımında problem yaratabilecek
noktaların oluşmasını önlemeli veya
risk tahmini yaparak riskli
noktaları tespit etmelidir.
Dondurucu soğuklar, güçlü rüzgarlar
ve yıldırım düşmesi gibi üreticiden
kaynaklanmayan doğal olayların
sonucu bozucu etkenlerden
sayılabilir ve doğru hesaplamalarla
bu sorunlar azaltılabilir.
Üretilen enerjinin kalitesinin
artırılması ve bu yönde çözüm
üretilebilmesi için, öncelikle
oluşan kalitesizliklerin sebepleri
bulunmalı, bunların oluşma zamanları
belirlenmeli ve elde edilen bu
veriler doğrultusunda çeşitli
sınıflandırmalar yapılmalıdır. Güç
kalitesinin ölçümü ile gerilim ve
akım değişimleri gibi parametreler
kayıt altına alınarak, bu ölçüm
sonuçlarına göre gerekli önlemler
hazırlanabilir, sistemin sürekliliği
sağlanabilir ve program dışı
kesintilerin önlenmesi ile ticari
açıdan büyük kazançlar sağlanabilir.
Şebekenin sürekli izlenmesi, güç
sistemlerinde meydana gelen
problemlerin istatistiksel analizi
için gerekli verilerin elde
edilmesini sağlar ve bu şekilde
gelecekte ne tür önlemler
alınabileceği belirlenebilir.
|